Rabbani Yolculuğun Son Durağı: Şehadet

İnanç; kulluğa gebedir. Kulluk doğdu mu bir defa insan yüreğine, tek vazifesi insanlığın dünya hâllerini denetlemek olur. Kulluk; ihlas, tevazu vb. erdemlerle beslenir. Beslendikçe gelişmeye ve olgunlaşmaya başlayan kulluk bir bakmışız ki isim değiştirmiş, hâl değiştirmiş, mertebesini yükseltmiş. Yeni ismi 'adanmış' olan kul-insan, yalnızca saf aşk ile beslenerek bulunduğu seviyeyi koruyabilir ve makamını ancak aşk ile 'yüceler' arasına taşıyabilir . Aşk yüceltir çünkü adanmışlığı. Tabii bunların hepsi insan kalbinde gerçekleşmektedir ve yüceldikçe yücelen adanmış-kul-insan önce kalbinde öldürür dünyayı, kazanır tüm kalp savaşlarını ve Allah'a bu zaferinin adağını sunmaya gelir vakit: kendi canını Allah'a armağan etmek ister. Eğer kabul edilirse adağı, o artık en yüce makamdadır. Hep bulunmak istediği o sevimli, nazenin makam.. Şehadet tahtı..

Biz müslümanların yaşam amacı dünya hayatını Allah için İslam ile güzelleştirmek ve yaşanabilir hâle getirmektir. Ne yazık ki iyi niyetlerle çıktığımız bu yolda yürümek çok yorucu ve can alıcı olabiliyor. Evet, can alıcı ifadesi gerçek anlamı ile kullanıldı. Bu uğurda nice önderimizi, nice dostumuzu, nice canımızı Allah'a armağan ettik. İnşallah bir gün armağanımız, başka canlar değil de kendi canımız olur.

İslam yeni gelmiş bir inanç sistemi olmadığından dolayı diyebiliriz ki 1400 yıllık İslam tarihinde Allah yolunda can verip şehadet makamına ulaşan bazı isimler sembol hâline gelmişlerdir. Öyle ki bu isimler anıldığında akıllara şehadetleri gelmektedir.  Son yüzyılda şehit olan birçok sembol ismin şubat ayına tevafuk etmesi, dikkatlerimizi bu aya celbetmektedir.

Osmanlı'nın son dönemlerinde İstanbul'daki en önemli alim ve müderrislerden birisi olan İskilipli Atıf Hoca.. Şapka Kanunundan önce yazmış olduğu "Frenk Mukallitliği ve Şapka" isimli risalesi dolayısı ile İstiklal Mahkemelerinde yargılamıştır. Savcının hapis cezası talebine rağmen mahkeme idam kararı vermiştir. 4 Şubat 1928'de idam edilen Atıf Hoca, ilk başta bilinmeyen bir yere defnedilmişse de daha sonraları yoğun gayretler sonucu defin yeri bulunarak kemikleri memleketi İskilip'e defnedilmiştir.

Hepimizin bildiği İslami Hareket öncülerinden Hasan El-Benna, Mısır Müslüman Kardeşler Hareketi'nin kurucusu.. İhvanın fikir yapısının temellerini Hasan El-Benna attı, kurduğu bu teşkilat Mısır genelindeki en büyük siyasi teşkilatlanma olduğu gibi daha sonraları Ürdün, Filistin gibi birçok ülkeye de örneklik ederek bu ülkelerde de ihvanın kurulmasını sağladı. 12 Şubat 1949 tarihinde kurşunlanarak şehit oldu.

İsmi siyahi müslümanlarla özdeşleşen, İslam'ın ırkçılık karşısındaki erdemli duruşundan fazlası ile etkilenip bu konuda çalışmalar yaparak Amerika'daki karanlık ırkçılık zihniyeti ile savaşan Malcolm X de bir şubat şehididir. 21 Şubat 1965'te bir konferansı sırasında katledilmiştir.

Ve daha nicesi..

Çeçen cihadının liderliğini üstlenen ve 13 Şubat 2004'te arabasına yerleştirilen bombanın hedefi olan Zelimhan Yandarbiyev..

Ruslara karşı destansı bir mücadele yürüten, Kafkas'ın siyasi ve dinî önderi Şeyh Şamil..

Genç neslin genç öncüsü, camii gülü Metin Yüksel.. Öyle ki şehadeti de aşık olduğu camiide gelmiştir; 23 Şubat 1979'da İstanbul'da Fatih Camii avlusunda şehit olmuştur.

Sembolleşmiş birçok isim olduğu gibi birçok Şubat katliamı da bulunmaktadır maalesef. Bunlardan biri Filistin'de bulunan Halil İbrahim Camii'ne düzenlenen saldırıdır. Bu saldırıda 25 kişi şehit olmuştur. Bir diğer katliam ise Suriye'nin diktatör lideri Hafız Esad tarafından gerçekleştirilen Hama Katliamıdır. 40 bin kişinin şehit olduğu "uluslararası gözlemciler" tarafından söyleniyor.

Bizler elhamdülillah biliyoruz ki "Allah şehadeti ihlas ile dileyen kimseyi yatağında ölse dahi şehitlik mertebesine eriştirir." (Müslim, İmâre 157). Bu bilinçle yaşadığına şahitlik ettiğimiz birçok öncü insan da şubat ayında vefat etmişlerdir. Bu kişilerin yaşamları kadar ölümlerinin de anlamlı olması niyazı ile onları da şehit olarak anarız, yüce rabbimizden de onları şehit olarak anmasını niyaz ederiz. Bu kıymetli insanlardan biri olan Necmettin Erbakan, müslümanca siyaset yapmakla özdeşleşmişti. Tasavvufta öncü isimlerden Mahmut Sami Ramazanoğlu, hafız ve şair Ali Ulvi Kurucu, düşünce önderlerinden Cevdet Sait, hadis ve fıkıh alimi Muhammed Emin Saraç.. ve daha nice kıymetli müslümanın, şehadet ayı olan şubat ayında hakka kavuştuklarını görürüz.

Hayatımda çok büyük yeri olan ve hem yaşantısı hem ölümü ile bende derin izler bırakan lisedeki biyoloji öğretmenim saygıdeğer Mehmet Demir Hocamı anmadan bu yazıyı bitirmek istemiyorum. Geçen yıl Şubat ayının 23'ünde hakkın rahmetine kavuştu. Hastaneye kaldırıldığını duyduğumuzda hepimiz ona dualar ettik, bol bol Kur'an okuduk. Bedenine şifa olsun maksadı ile hatim indirmeye niyetlenmiştik ancak bu hatmin onun bedeni için değil de ruhu için olacağını tahmin etmiyorduk. O gün ölüm haberini aldığımızda geceydi. Sınıf arkadaşımla telefonlaşıp ağladığımızı hatırlıyorum, öyle sesli ağlamışım ki annem odaya geldiydi ağlama sesimi duyup. Arkadaşıma o gece de şehadet ayında olduğumuzu,  Mehmet hocanın şehit olmuş olabileceğini söylediğimi hatırlıyorum. Zikir ehlinden bir insandı çünkü kendisi. Anlattığı her anatomik bilgiyi tefekkür ederek, Allah'ı görüyormuşçasına anlatırdı. Bir gün 11. sınıftayken anlattığı sistemlerden birinde "hayâ ederek söylüyorum arkadaşlar" demişti. İşlediğimiz konu insan derisi ve kıl kökleri ile alakalı idi ve anlam verememiştim neyden hayâ ettiğine. O zamanlar belki içten içe abarttığını bile düşünüyordum, oysa bilemezdim kendisinin ölüme edeple hazırlandığını. Bize hep "kıymetli ablalar/ değerli arkadaşlar" derdi. Şimdi de ben onun ardından diyorum: Kıymetli hocam, bakın ben üniversiteli oldum, dekanlarımız dahi sizin kadar kıymet vermiyor bize. Sizin bizde gördüğünüz şey her neydi ise onu bizden çalmak istiyorlar. Sizin bize sabırla nakşettiğiniz 'hayata zikir nazarı ile bakma' sanatının hatrına Rabbim sizi rahmetiyle karşılamış olsun, şehitlerden saysın.

Müslüman olarak dünyada Allah rızası için güzel işler yapmayı bizlere de nasip etmesini ve şehadet şerbetinden içmek gibi bir rızıktan bizleri mahrum bırakmamasını Mevla'mdan temenni ediyorum. Bu vesile ile yalnızca şubat ayındaki şehitlerin değil, mazlumca katledilen tüm halkların şehitlerinin şehadetlerini tebrik ederim. Şehadet anlayışımızın değişmesine vesile olan  ve gençliğinin baharında Allah yolunda kanlarını akıtan İslam davasının aziz şehitlerine selam olsun! Yasin Börü ve arkadaşlarına, Mavi Marmara şehitlerine, 15 Temmuz şehitlerine ve Filistin'de şehit düşen tüm şehadet aşıklarına selam olsun! Şehadet kokulu pak ruhlara iletilmesi temennisi ile.. el-fatiha..

"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz; aksine onlar diridirler, fakat siz anlayamazsınız." (1/154)

 

Mekiye Aksa Yeşil

************************************************************