İlim Penceresi
24.12.2023

Bir Kalp Kırmadan Önce Bin Düşün

Kalp kırmak suya yazı yazmaya benzer, kalbi yeniden kazanmaksa gece güneşin doğmasına..."
Sen suya yazı yazmasını başardın, şimdi otur da güneşin doğmasını bekle..!
Kalp kırmayı yâda kırmamayı bu kadar güzel anlatan bir başka cümle daha olmaz sanıyorum. Suya yazı yazmak mümkün müdür?
Ne kadar uğraş versek bile bunu başaramayız. Suya yazı yazamıyoruz, bir kalbi kırmakta işte böyle zor olmalı aslında. Kırılan kalbi yeniden kazanmayı, mümkün olmayacak gece güneşin doğmasına benzeten bu anlamlı cümle bize çok şey anlatıyor aslında.
Yaşamımızın her döneminde çoğumuzun farkında olarak veya olmadan kalp kırmış yada kalbimizin birileri tarafından maalesef ki kırılmıştır.
Kalbimiz kırıldığında yaşadığımız üzüntüyü kalbini kırdığımız insanında yaşadığını bilmemiz ve buna göre davranmamız gerekiyor. Buraya kalp kırmak ile ilgili güzel bir alıntı bırakmak istiyorum. 
Hiç kalp kırdınız mı veya kalbinizi kıran oldu mu?

Sanıyorum insanoğluna özgü duygular bunlar. Zira başka hiçbir canlı da böyle bir duygunun var olduğuna inanmıyorum. Evinizde beslediğiniz bir köpeğe kızarsınız, söylenirsiniz hatta yeri gelir bir tekme atarsınız, fakat yine de o size asla darılmaz. Kısa bir süre sonra sizi gördüğünde sevgiyle tekrardan kuyruğunu sallar, sevgi dolu gözlerle bakar. Biz insanlarda durum başka. Kalbimiz kırıldığında tüm her şeyi unutursunuz, o olay sanki dünyanın en kötü olayıdır. Dünya başınıza yıkılmıştır. 0 insanı bir daha affetmemeyi düşünürsünüz. Onunla olan tüm iyi anılar birden bire silinmiştir hafızalardan. Belki şok olmuşsunuzdur, böyle bir hareket beklememişsinizdir ondan. Ama olan olmuş, kırılan kırılmıştır.
Bir gün yaşlı bir teyze ile sohbet ediyorduk. Zaten oldum olası yaşlı inanları severim. Anıları çok olur onların. Şiire meraklı bir ihtiyardı, hemen ayaküstü dörtlükler uyduruveren bir ihtiyarcık.
Sohbet sırasında derin bir iç çekerek;
Kırma dostun kalbini,
Onaracak ustası yok.
Soldurma gönül çiçeğini,
Sulamaya ibrik yok demişti.

Sevgiyle bakan, artık iyice çukura kaçmış gözlerinde bir an parıldayan bir damla yaş gördüm. Belki geçmişte yapılan bir yanlışı anımsamıştı. Cezaevleri boşuna demişti. En güçlü ceza evleri vicdanımızdır. Vicdanın rahat olmadıktan sonra suçun af edilmiş, özgür kalmışsın ne çare? Vicdanın olmadıktan sonra en berbat mahpus hücresinin sana faydası ne; demişti.
0 günden sonra davranışlarına, sözlerine, sosyal ilişkilerine daha bir dikkat eder oldum. İnsanları kırmamayı, kırılsak da kırmamayı ilke edinmeliyiz aslında. Bazen bilmeyerek de olsa birilerini kırdıysak ve o kırdığımız insan bunu hatırlatırsa, o vicdan azabı bence zaten bize yeter. 0 insanı tekrar kazanabilmek için şartlar ne kadar zor olsa da yine de denemeyi göze almalıyız. İhtiyar teyzemizin dediği gibi; onaracak ustası yok olmasına rağmen, usta titizliğinde olmasa da çıraklık mertebesinde çaba göstermeliyiz artık
Günümüz insanı daha gerçekçi, sosyal ilişkiler hep karşılıklı çıkarlar ile donatılmış. Kalp kırılmış, kırılmamış, dostluklar bitmiş, bitmemiş önemi yok. Önemli olan o günü kâr ile kapatabilmek. Dostum bana küsmüş, küserse küssün onun bileceği bir iş mantığı hâkim. En güzeli geçmişte kalan dostluk değerlerine sahip çıkmak, bir birimize daha saygılı, daha hoşgörülü yaklaşabilmek, hepsinden önemlisi kişilere karşı içimizdeki o kahrolası önyargıyı yok edebilmek.
Kalp kıran insanların nasıl bir ruh yapısına sahip olduklarını çok düşünmüşümdür. Galiba onlar hayatlarında kendilerine hiç değer verilmemiş, sevilmemiş, öz güvenlerini kaybetmiş kişiler. Karşınızdaki insanın iyi niyetini aptallık olarak görüyorsanız inanın ki insani değerleri anlamamışsınızdır. Kalbinizi inciten insanlara karşı bile kırıcı olmadan cevap verebilmek, farkında olmasak bile çok sağlıklı bir ruh yapısının ve her yönüyle güçlü bir kişiliğin göstergesidir.

Her şeye rağmen kalp kırmayı ilke edinmiş ve bunu üstünlük sayanları da vicdanlarıyla baş başa bırakıp yollarının açık olmasını dilemek bile aslında onlara verilebilecek en büyük cezadır..

 

Bir Kez Gönül Yıktın İse / Yunus Emre

 

Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil 
Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil 
Bir gönülü yaptın ise Er eteğin tuttun ise 
Bir kez hayır ettin ise Binde bir ise az değil


Yol odur ki doğru vara Göz odur ki Hakk'ı göre 
Er odur alçakta dura Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola İçin dışın pür nur ola 
Belî kurtulmuştan ola Şol kişi kim gammaz değil


Doğru yola gittin ise Er eteğin tuttun ise 
Bir hayır dua ettin ise Birine bindir az değil
Yunus bu sözleri çatar Sanki balı yağa katar 
Halka meta'ların satar Yükü gevherdir tuz değil

 

Meryem KAYA