Güneşi kaybettik, bulamadık bir serap
Gecede kaybolduk, bulamadık bir mehtap
Sessizliği kır artık, bozulsun büyüler
Çözülsün artık dilindeki kör düğümler
Uyan, unutma yalnız sen kaldın
Biliyorum elinde kaleminle kaldın
Lal olmuş mazlumlara ses ol, hece ol
Dertlere tercuman, acılara merhem ol
Ey hazan mevsiminde mahzun kalan şair
Kelime tuğlalarıyla ör gariplere bir şehir
Şehirler inşa et belki bir dua olur
Kimbilir mazluma belki umut olur
Belki Selahhadini anlar birileri
Yıkılır enaniyetleri, kırılır kibirleri
Yaz şairim, inanmış azların zaferini
Belki doğurur bir anne dava neferini
Yiğitler gitti geriye yetimler kaldı
Tarih yazanlar bitti tahliller kaldı
Sen kaldın, derdin, yüreğin ve kalemin
Vaz geçme bitecek kışın ve acı kederin
Ey yiğitlerin hayali Selahaddin'in minberi
Yakın ve haktır bil Kudüsün özgür haberi
Şairler bile sussa tamamlanacak o Nur
Yazılmıştır değişmez kaderde, bu sudur
Ey yüreğinde umut taşıyan genç muvahhit
Fetih günü yürekler tevhid, kelime-i tevhit
Meryem Mihrâbi