Edebiyat Penceresi
02.10.2024

Kitap Tahlili / İnanç Psikolojisi / Ali Ulvi Mehmedoğlu

Toplumsal dönüşümlerin beraberinde getirdiği  kültürel kaynaşma bugünün terminolojisine yansıyarak sözcüklerin kullanım alanında değişime neden oldu ve bu durum bir kelimenin başka bir kavram ile karıştırılmasına sonuç olarak zihinlerde yanılgıya ortam oluşturdu.

Kitapta bahsedildiği üzere "iman ve inanç" da birbirinden farklı manaları ihtiva etmesine rağmen birbirlerinin yerine kullanılan iki kavramdır.

Clark'a göre inanç daha durağan bir terimdir ve inanılan obje ya da öneriye karşı güçlü bir duygusal tutumu barındırmaz.

Entelektüel kavrayış düzeyindeki dini inançlar bu kategoriye dahil edilebilir. Diğer taraftan iman çok daha dinamik bir terimdir. İman sıcak hatta tutkulu bir bağlılığı doğurur ve kimi eylemleri teşvik eder. Allah'a iman sadece kelimelerle ifade edilen bir Allah inancını akla getirmez aynı zamanda kişinin sorumluluğunu, sadakatini ve eylemlerini de kapsar.

Bu yönüyle iman," ferdin kendisini inanmaya çağıran dini davete verdiği olumlu bir derûni cevap" olarak tanımlanabilir.

Birey, fıtratı gereği vicdanını sağlam bir dayanağa bağlayarak egosunu dengelemek ister. Düşünce ve davranışları için bütünleştirici bir kaynağa başvurarak bilincini aşkın bir varlığa yöneltir. Ve bu yöneliş Freud'un öne sürdüğü düşüncelerin ( Ona göre din, tabiatın ve kaderin tehlikelerini savuşturmak için inşa ve icat ettiği bir şeydir) tersine korkularımızdan değil içsel istiadadımızdan köken alır. Başka bir deyişle Tanrı insanı, ona inanacak eğilimle yaratır fakat insan eğilimini aşkın olana değil çoktanrıcılığa, tanrıtanımazlığa, nesnelere veya heva hevesine harcayarak heba eder. Peki bireyi inanca ve imana götüren psikolojik sebepler nelerdir?  

Yazar, kitap boyunca bu soruyu akademik yönüyle inceler. Ders kitabı niteliğindeki bu inceleme müslümanlar açısından ele alındığı kadar batılı psikologların fikirlerinden de yararlanılarak kaleme alınmış.

İnançsızlığa yol açan güdülerin kaynağına inilmiş ve kuramlarla desteklenmiştir. İnsanı inanca götüren etmenlerin psikolojik sürecini merak edenleri tatmin edecek olan eseri yeterince objektif bulmasam da kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum.

 

ŞUHEDA EKİN

-----------------------------------

KİTAPADI: iNANÇ PSİKOLOJİSİ

YAZAR: ALİ ULVİ MEHMEDOĞLU

TÜRÜ: PSİKOLOJİ

YAYINEVİ: ÇAMLICA YAYINLARI

ÖNSÖZ:

Teoloji ile psikolojiyi buluşturan bir alan olarak inanç konusu, din için temel ve vazgeçilmez olduğu gibi, psikoloji için de önemli bir ilgi alanıdır.

Din, insanın, inanma yeteneği ile yaratıldığını, eşit mesafede bulunduğu inanç ile inançsızlık arasındaki tercihini buna göre belirlediğini; çevrenin, toplumun, kültürün ve dilin de bu yönelimin şekillenmesinde etkili olduğunu kabul eder.
Psikoloji ise, insanın inanç/inançsızlık tercihinde rol oynayan psişik yapıları ortaya çıkarmaya, psikolojik süreçleri aydınlatmaya, insan hayatını her açıdan etkileyen bu tercihle ilişkili fenomenleri anlamaya ve deneyimlerini açıklamaya çalışır.

İnanca dair konuların ele alındığı giriş niteliğindeki bu çalışmada, kavram ve tanımlardan başlayarak, dinî inancın özellikleri, psikolojik muhtevası, kaynakları ve etkileri, inanç gelişimi, inanç ve şüphe, inanca ilgisizlik, inançsızlık ve inanç karşıtlığı şeklinde devam eden bir sistematik içerisinde, insan-inanç ilişkisi ve inanç/inançsızlık tecrübesi incelenmektedir.

 

*******************************************************