Mirasta Erkeğe İki Kadına Bir Pay Verilmesi Adaletsizlik Sayılmaz mı?

İslam’da kadın ve erkeğin miras konusundaki hakları ilk bakışta eşit görünmese de mesele iyice kavrandığında bu konuda kadına verilen değer daha net anlaşılacaktır. 
Öncelikle mirasta kadına ve erkeğe paylar verildikten sonra bütün akrabalık bağları bitip sonlanmıyor. Bilakis mirastan önce ve sonra aile ve akrabalar arasında maddi sorumluluk neredeyse tamamı erkeklere aittir. Peki, bu maddi sorumluluklar nelerdir. 
Evlilik zamanında azımsanmayacak maddi değerde mehri (evlilik teminatı) veren taraf erkek iken alan taraf kadındır.
İhtiyaç halinde erkek, zorunlu olarak eşinin, kızının, annesinin veya kız kardeşinin maddi geçimini sağlamakla mükelleftir. 
Ailenin tüm masraflarını karşılamak zorunlu olarak erkeğe aittir. Kadın zengin olsa bile, ailenin harcamalarına katılma mecburiyeti yoktur. 
İslam’da akrabadan birinin kaza ile ölüme sebep olması durumunda yakından uzağa birçok erkek akrabasının tazminatı kendi aralarında paylaşarak ödeme yükümlülüğü vardı. Baba, kardeş, dede ve amca gibi erkekler varken bu ödemede kadınların yeri yoktur.
Savaş gibi hayati durumlarda erkeğin maddi ve bedeni sorumluluğu varken, kadının böyle bir durumu söz konusu değil.
Olası boşanma durumunda kadının ve çocukların ev, yiyecek, giyecek, sağlık ve eğitim masrafları gibi tüm masrafları nafaka olarak ödenmesi erkeğe aittir.
Tüm bu sayılan durumlarda kadına hiçbir masraf yüklenmemesi eşitliğe aykırı sayılmazken Tüm bu durumlarda maddi sorumluluk tek taraflı olarak erkeğe yüklenerek sadece bir ihtimal varis oldukları bir malda erkeğe iki hisse verilmesi çok mu? 
Unutulmamalıdır ki her eşitlik adalet değildir. İslam’da ise sorumluluklar göz önünde bulundurularak eşitlik değil adalet esas alınmıştır.
Bir kadın evlense, ayrı bir yuva kurup çocuk sahibi olsa bile, yine anne ve babasının, erkek kardeşlerinin merhametine, şefkatine ve himayesine, erkekten daha çok muhtaçtır. Ailesinden göreceği şefkat ve merhamet, onun alacağı maldan çok daha değerlidir. Hâl böyle iken, miras taksiminde kız ve erkeğe eşit hisse vermek, bu şefkat ve merhamete zarar verebilir.
Kaldı ki mal taksim edildikten sonra kardeşler kendi aralarında gönül rızası ile istedikleri şekilde biri birlerine hibede bulunabilirler buna mani bir durum söz konusu değil.
İslam’daki miras taksimi böyle iken. Bir baba hayatta ise ve malını çocuklarına taksim etmek istediğinde kız ve erkek ayırımı yapmadan eşit bir taksim yapmalıdır. Bu konuda peygamberimizin önemli bir uyarısının olduğu unutulmamalıdır.
 

                                                                                                Revzen İlmi istişare Heyeti