İslam Dini Hak Ve Gerçek Bir Din İse Neden Müslümanlar Her Alanda Geri Kalmış?

İslam hak ve gerçek bir dindir. Bunda elbette hiçbir şüphe yoktur. Bir dinin veya düşüncenin hak ve gerçek olması ile o dine mensup olanların gayretleri ve ilerlemeleri arasında her zaman ve ortamda bir doğru orantının olmasını beklemek hatalı bir olgudur. 
Bununla beraber İslam’ın ilk çıktığı yıllardan kısa bir zaman sonra İslam’a gönül veren Müslümanlar her alanda öncü olmayı başarmışlardır. En önemlisi cahiliye döneminin zirvesini yaşayan Arap yarımadasında dünyaya yön veren bir medeniyetin filizleri yeşererek yüz yıllarca tüm dünyaya hak, adalet, merhamet ve insanlık medeniyetinin nasıl olması gerektiği öğretildi. 
7. yüzyılın başlarından 17. yüz yıla kadar yeryüzünde tıp, sanat, edebiyat, bilim ve teknoloji alanında Endülüs, Selçuklu, Eyyubi, Memluk ve Osmanlı gibi imparatorluk medeniyetleri ile 1000 yıl boyunca her alanda öncü olmuş bir milletin dini ebetteki İslam’dır. 
Bu parlak dönemlerde Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının farklı coğrafyalarda saydığımız bu medeniyetlerin ortak kültürü, doğru bir İslam düşüncesi ve güzel bir İslam ahlakı idi. Yürürlükteki kanunlar, kaynağını kurandan ve sahih sünnetten alan berrak İslam şeriatı idi. Müslümanlar tarafından İslam biliniyordu, İslam yaşanıyordu ve medeniyetin zirvesine İslam sayesinde çıkılmıştı. 
Endülüs’ten, Buhara’ya, Mağripten, Yemene, İstanbul’dan Medine’ye..  onlarca ilim, irfan ve bilim merkezinde tarihe buluşları ve düşünce ekolleri ile damga vuran binlerce ilim adamı bu dinin gelmesiyle vücut ve hayat bulmuştu. 
Son birkaç yüzyıldır İslam’ın parlak düşüncesi ve üstün ahlakından her türlü baskı ve planlar ile uzaklaştırılmaya çalışılan Müslümanlar, aynı oranda birçok alanda da duraklama yaşanması ayrıca ispat eder ki tekrardan yükselişimiz, eski izzet ve onurumuza, gerçek manada İslam’ı öğrenmek, yaşamak ve hayatımıza hâkim kılmak ile kavuşabiliriz. 
İnsanlığın ortak mirası olan bilim ve teknolojideki ilerlemeye 1400 yıllık İslam tarihinde kesintisiz 1000 yıl boyunca her alanda önemli şahsiyetler eli ile İslam kültür ve medeniyetinden önemli katkılar sağlanmıştır. Bu bilgi hak ve vicdan sahibi tüm ilim insanları ve aydınlar tarafından bilinen bir gerçektir. 
İslam, insanlığa yarar sağlayan bilim ve teknolojiye asla karşı değildir. İslam’ın temel öğretilerinden biri peygamberimizin şu mübarek sözüdür: “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.”
 

                                                                                                Revzen İlmi istişare Heyeti