Bilim Penceresi
05.09.2025

Peygamber Efendimizin Beslenme Tavsiyeleri ve Modern Bilimle Uyumu

İnsanın bedeni ve ruhu  Rabbimizin ona en büyük emanetidir. Yediğimiz her gıda, hem bedenimizi hem de ruhumuzu etkiler. Bu nedenle İslam; beslenmeyi sadece fizyolojik bir ihtiyaç olarak  değil, ibadet ve şükürle bütünleşen bir hayat disiplini olarak ele alır. Peygamber Efendimiz'in (sav) yüzyıllar önce ümmetine tavsiye ettiği beslenme adabı, her geçen gün modern tıp ve beslenme bilimindeki birçok bulgu ile dikkate değer bir uyum göstermektedir.

 

1.Ölçü ve Denge : "Midenizi Üçe Ayırın"

Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: 
"Âdemoğlu midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yiyecekse midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesini ayırsın." ( Tirmizi, Zühd, 47)

Bu tavsiye sadece bir edep değil, bir sağlık formülüdür. Günümüzde yapılan araştırmalar, aşırı yemenin sindirim sorunlarından obeziteye, diyabetten kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığa davetiye çıkardığını göstermektedir. Dünyada "mindful eating" (dikkatli yemek) veya "portion control" (porsiyon kontrolü) adıyla beslenme uzmanlarının önerdiği prensipler, aslında Efendimizin (sav)  sünneti ile birebir örtüşmektedir.

 

2.Hikmetli gıdalar: Hurma, Bal ve Sirke

Efendimizin (sav) özellikle bazı gıdaları vurguladığı görülmektedir. Bunların her biri modern bilimin de şifa değeri verdiği gıdalardır:

Hurma:  "Her evde hurma bulundurunuz, çünkü o şifa kaynağıdır.” (İbn Mâce, Tıb 26)  diye buyrulan bu besin özellikle lif ve mineral bakımından çok zengin bir nimettir. Yaklaşık üç adet hurma bir porsiyon meyveye eşittir. Çoğu faydasının yanı sıra sindirimi düzenlemeye yardım eder, kalp sağlığını destekler, beyin fonksiyonlarının gelişmesini sağlar, kemik sağlığını destekler ve cildi gençleştirir.

Aynı zamanda kendisi kadar çekirdeği de sağlığımız açısından iyi bir rol oynar. Yapılan laboratuvar çalışmaları hurma çekirdeğinin antioksidan bakımından zengin olduğunu göstermiştir. Pratik kullanım alanları da gittikçe genişlemektedir: öğütülmüş çekirdek unu, ekmek ve bisküvilere lif desteği için eklenebilmekte; çekirdekten elde edilen yağ, kozmetik ürünlerinde nemlendirici veya yaşlanma karşıtı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca kafeinsiz içecek arayanlar için kavrulmuş hurma çekirdeği kahvesi, sağlıklı bir alternatif olarak popülerlik kazanmaktadır.

 

Bal:  Kur'an-ı Kerim'de “Onda insanlar için şifa vardır” (Nahl, 69) buyurularak şifa kaynağı olarak anılır. Antioksidan ve antibakteriyel özellikleri bağışıklık sistemini destekler. Boğaz ve mide rahatsızlıklarında tedaviye yardımcıdır. Aynı zamanda son yıllarda özellikle Avrupa’da “Apiterapi” merkezlerinde, kovandan doğrudan çekilen havayı soluma terapisi uygulanmaktadır. Çünkü kovan havası; uçucu yağlar, propolis parçacıkları, arı enzimleri ve balmumu buharı içermektedir. Astım, bronşit, sinüzit gibi solunum rahatsızlıklarında iyileştirici etkileri olabileceğine dair bulgular elde edilmektedir. 

 

Sirke: Peygamber Efendimiz'in (sav) "sirke ne güzel katıktır!" buyurduğu bu nimet, kan şekeri kontrolü, sindirim desteği ve bağışıklık sistemi üzerinde potansiyel faydalar içerir. Aynı zamanda doğru kullanımlarda elma sirkesi, saçın parlak görünmesini, cildin pH dengesini korumasını ve bazı kaşıntı veya mantar sorunlarını hafifletmesini sağlar. Bu uygulama İslam öncesi ve sonrasında Akdeniz ve Ortadoğu kültürlerinde yaygın bir hijyen pratiği olmuştur.


3.Yavaş ve Şükrederek Yemek

Yemek sırasında acele etmemek, lokmaları iyi çiğnemek ve yemeğin sonunda hamd etmek, yalnızca bir edep değil sindirimin iyileşmesine de büyük katkı sağlayan bir davranıştır. Özellikle bir lokmamızın en az 15 kere çiğnenmesi gerektiği çoğu bilimsel araştırmalar tarafından önerilmektedir.


4.Gece Beslenmesinde Denge

Efendimiz (sav) ağır yemeklerden kaçınılmasını, akşam yemeklerinin sade olmasını tavsiye etmiştir. Yemek saatini gece geç vakitlere koymamamız gerekmektedir. Bu bir bakıma vücudun dinlenme saatine de bir saygıdır. Bilimsel olarak yatmadan 3-4 saat önce yemek yenilmesi bırakılmalı yoksa akabinde reflü, kilo alımı ve uyku kalitesinde düşüş gibi problemler ortaya çıkabilmektedir. 

Asırlar önce söylenen sözlerin, modern bilimin dikkatle doğruladığı bulgularla kesişmesi, bizlere sünnetin hikmet boyutunu bir kez daha hatırlatır. Peygamber Efendimiz’in (sav) beslenme adabı, aslında insan sağlığı için bir denge, edep ve şükür yoludur. Bilim ilerledikçe, bu hikmetlerin daha da netleştiğini görmek, imanla bilimi buluşturan huzur verici bir yolculuk gibidir.

 

Rumeysa DALKILIÇ

 

************************************