Aktüel Pencere
27.08.2025

GÜNDEMİN İÇİNDE KAYBOLMADAN KENDİNİ BULMAK

Günümüz dünyasında bilgiye erişim artık hiç olmadığı kadar hızlı. Fakat bu hız beraberinde yoğun bir bilgi kirliliğini de getiriyor. Her gün değişen haber başlıkları, sosyal medya akımları ve küresel gündem, bireyin zihinsel ve ruhsal dengesini bozabiliyor.

Bu durum insanın kendini tanımasını ve hakiki önceliklerini fark etmesini zorlaştırıyor. Peygamber Efendimiz (sav)' in hayatı, yoğun dış gelişmeler arasında bile içsel huzuru koruma noktasında en güzel örnektir.

O hem toplumun sorunları ile ilgilenir hem de ibadet, tefekkür ve dua ile ruhunu beslerdi. Bu yaklaşım bir Müslüman için temel kişisel gelişim modelidir. Çünkü ruhunu beslemeyen insan bilgi yükü altında ezilir fakat ruhunu güçlendiren bir insan bilgiye yön verme gücüne sahip olur.

Çağımızda özellikle sosyal medya, yalnızca bir iletişim aracı olmaktan çıkmıştır. Kendi dili, modası ve değerleri ile adeta "popüler kültür küresi" haline gelmiştir. Bu kürenin içine giren birey yaşamını farkında olarak veya olmayarak bu sistemin kurallarına göre çizmeye başlamıştır.

Gördüğümüz üzere artık çoğu kişi hem dış görünüş olarak hem de duygu ve fikirsel anlamda birbirinin benzeri olmaya başladı. Aynı zamanda çoğu birey sağlık açısından da benzer şikayetler yaşamaya başladı. Örneğin hayatlarımıza giren aşırı yorgunluk, halsizlik ve tembellik kavramlarının nedenlerini ararken temel sebeplerinden birinin bu sistemde geçirdiğimiz vakit olduğunu unuttuk. Binlerce katılımcı üzerinde incelenen bir araştırmada bu şikayetlerin sebeplerinden birinin sosyal medya bağımlılığı olması saptanmıştır. Aynı zamanda yine yapılan bir araştırmada görülmüştür ki internet bağımlılığı durumunda beynin çeşitli kısımlarında küçülme görülmüştür.

Bu nedenle bir bireyin her işinde olması gerektiği gibi var olan gündemi de gerektiği kadar takip etmesi çok önemlidir. Gündem takibi tamamen bırakılması gereken bir şey  değildir. Sosyal medya her ne kadar farkında olmadan düşünce tarzımızı, değer yargılarımızı değiştirebilse de bir birey kendi gündemini belirleyebildiğinde, kendi bedenini ve ruhunu tanıyabildiğinde var olan olumsuz etkileri yöneterek olumlu bir hale dönüştürebilir. Müslüman birey çevresinde ve dünyada olan bitenden haberdar olmalı hatta  sistemin içerisinde insanları iyiye yönlendiren, davasına davet eden ve hakiki başarılarıyla insanlara güzel örnek  olan bir kullanıcı dahi olabilir. Böylelikle ekranlarımızın zihinlerimizde oluşturduğu zindan, hem bizim hem de başkalarının "uyanış kapısı" haline gelebilir.

Peki bu dijital zindanın içinde kaybolmadan kendimizi nasıl bulabiliriz?  


Gözden geçirelim:

1. Sınır Koymak – Zamanını Yönetenin Sen Olduğunu Hatırla

-Telefonun ekran süresini kısıtlayan ayarları kullan.

-Sosyal medyaya günün belli saatlerinde gir; özellikle sabah uyandığında ve gece yatmadan önce asla açma.

 

2. İçerik Seçiciliği – Tohumu Sen Belirle

-Karşına çıkan her içerik zihnine ekilen bir tohum gibidir.
Faydasız, dedikodu veya kışkırtıcı içerikleri görmezden gel; ilim, ahlak ve güzellik taşıyan hesapları takip et.

-Bir gününü “tamamen sosyal medyasız” geçirmeyi dene; farkı hissedeceksin.

 

3. Gerçek Hayata Dönüş – Hakiki Bağlantıyı Kur

-Arkadaşlarınla yüz yüze buluş, ailenle vakit geçir.
-Yürüyüş yapmak, kitap okumak ve farklı hobiler denemek  — hepsi seni gerçekliğe yeniden bağlar.

Hatırla: Paylaştığın bir “hikâye” değil, yaşadığın bir an seni besler.

 

4. Zihinsel ve Manevî Disiplin – İç Dünyanı İnşa Et

-Sabahları ilk iş olarak ekrana değil, kalbine yönel; dua, zikir veya birkaç sayfa kitapla başla.

-Geceleri ekrana kapanarak değil, Rabbine yönelerek günü bitir.

-Her günün sonunda kendine şu soruyu sor: “Bugün gerçekten neyle meşgul oldum? Ruhuma ne kattım?”

Sen de bunları deneyip  hayatında nelerin değiştiğini gözlemleyebilirsin.
Unutmayalım: Dünya gündemi değişir, sosyal medya akımları biter, modalar geçer. Ama Allah’a yönelen kalbin huzuru değişmez. Gerçek gelişim, popüler kültürün dalgalarında savrulmak değil; o dalgaların ortasında istikamet üzere kalabilmektir. 

Rumeysa DALKILIÇ

 

*****************************