Dünya Penceresi
09.10.2024

Özgürlük Yolunda İSLAM; Malcolm X

Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar ve bazı ölüler yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.
-Malcolm X.

Asıl adı Malcolm Little'dır. Ancak o bu soyadını kullanmayı kabul etmedi çünkü bu soyad atalarına zorla verilmişti. Atalarını tanıması mümkün olmadığından onları bilinmeyeni temsil eden 'x' ile sembolize etti ve 'X' soyadını kullandı.

Siyahi bir çiftin 4. çocuğu olarak Omaha/ABD'de dünyaya geldi. Babası siyahilerin ABD'de özgür olamayacaklarını ve Afrika'ya dönmeleri gerektiğine inanan bir rahiptir.
Malcolm 6 yaşındayken babası tramvay kazası süsü verilerek katledildi. Babasının ardından 3 amcası da öldürüldü. Annesi binbir zorlukla 7 çocuğa ebeveynlik yapmaya çabaladı ancak daha Malcolm 12 yaşındayken akıl hastanesine kaldırıldı.
Malcolm ve kardeşleri bir kısmı yetiştirme yurtlarına bir kısmı farklı yerlere gidecek şekilde ayrıldılar. 

Öğretmeninin "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?'' sorusuna "Avukat!" cevabını verdi küçük Malcolm. Ancak öğretmeni "Avukatlık bir siyahi için gerçekçi bir hayal değil! Neden marangoz olmayı düşünmüyorsun?" sorusu ile suçsuz, minik bir çocuğun içindeki umut tohumlarını çiğnedi ve okulu bırakmasına sebep oldu.

21 yaşına kadar kız kardeşiyle Boston'da yaşadı ve garsonluk gibi pek çok işte çalıştı ancak sonrasında Harlem'e gitti. Burada kendisini uyuşturucudan kumara kadın ticaretinden antika eşya hırsızlığına kadar gider kirli bir hayatın içinde buldu.
Beklendiği gibi oldu ve saat çalarken yakalandı tutuklanarak Concord hapishanesine nakledildi.

Bu dönemde siyahi milliyetçiliğini savunan ve hatta Tanrı'nın siyahi olduğunu söyleyen Elijah Muhammed'in görüşleri dikkatini çekti. Hristiyanlık'tan başka din tanımaması ve bu dini beyaz adamın dini olarak görmesi Malcolm'un Elijah'ın görüşlerini benimsemesini kolaylaştırdı.Hapishanede ilk önce sigara içmeyi ve domuz eti yemeyi bıraktı ardından hayatını değiştirdi ve müslüman oldu.

1952 yılında hapisten çıkıp Elijay Muhammed'in kurduğu "Nation of Islam" hareketine katıldı. Hapishanedeki yıllarıyla ilgili bir röportajında "Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa gidebileceğil en iyi yer üniversiteden sonra hapishanedir.
Şeytan diye tanımlanan beyaz adamdan kurtulmayı amaçlayan, sözünü sakınmayan, korkusuz bir hatip Elijah'ın konuşan ağzı idi.Konuşmaları şiddet içerdiği gerekçesiyle, Malcolm'ın aleyhine basında yazıların çıkması siyahilerin üzerindeki olumlu etkiyi azaltmadı tam aksine Amerika'da isyan başlatabilecek ya da bastırabilecek tek siyahi olarak görülmeye başlandı.
Malcolm Pan-Afrikanizm'i, siyahilerin kendi kaderini tayin edebilme ve kendilerini savunabilme hakkı verilmesini savunurken Elijah siyahilerin daha üstün olduğunu düşünüyordu. Malcolm'un gücü her geçen gün artarken Elijah ile fikirleri ayrılmaya başldı.
Bu zamanlarda Malcolm Hacca gitmeye karar verdi. Orada gördüğü beyaz tenli müslümanları ve o beyaz tenlilerin kendisine iyi davranmasını şaşkınlıkla karşıladı. Hatta eşine yazdığı mektupta beyaz tenli biriyle aynı bardaktan su içtiğini anlatmıştı. Hac ziyaretinde İslam ile ilgili şunları da söyledi; " Eğer islam bunu yaptıysa Amerika'daki beyaz adam da İslam'ı öğrenmeli. Belki İslam aynısını beyaz adam için de yapar."
Malcolm; karşılaştığı diğer müslümanlarla İslam'ın ırkçılıktan ne kadar uzak bir din olduğunu, ayırmaktan çok ötede insanları sevgi, saygı, hoşgörü, beraberlik gibi duygularla bir araya getirdiğini gördü. Hz İbrahim'in, hz.Muhammed'in ve bütün peygamberlerin mekanı olan kutsal topraklarda ırk ayrımına dayanmayan bir din anlayışına ulaştı ve burada Mâlik eş-Şahbâz adını aldı.

Hac'dan döndüğünde onu pek sevecen bir ortam beklemiyordu. Nation of Islam'dan ayrıldı. Amerika'nın ırk probleminin ortadan kaldırabilecek gerçek anlamda kardeşliği esas alan bir toplum meydana getirmeyi amaçlayarak Muslim Mosque adlı teşkilatı kurdu.
 Bu ayrılığın ardından Malcolm'un düşmanları arttı ve hem kendisinin hem de ailesinin canı tehlikeye düştü. Tehditler aldı, bir karikatürde başı kopmuş şekilde tasfir edildi, evi kundaklandı, evinde ve arabasında bomba patlatıldı.Bunlar başarısız girişimlerdi ancak 21 Şubat 1965'te bir konferansta konuşma yaparken suikast sonucu eşi ve 4 çocuğunun gözleri önünde 21 mermi ile öldürüldü.
Ölümünden günler önce biyografisini yazmakta olan Alex Haley'e kitabını yayınlanmış olarak okumaya ömrünün yetmeyeceğini söylemişti.Haklıydı! Okumaya ömrünün yetmediği biyografi kitabı 20.yy'ın en etkili kitabı seçildi.
Onun İslam'la kuvvetlenen cesareti ve azmi şarkılara, filmlere ve kitaplara konu oldu. Düşünceleri kendinden sonrakileri ırkçılığa karşı olma ve dünyayı değiştirebilme konusunda etkiledi. Yalnızca siyahilerin islamı tanımasında değil dünyanın da islamı tanımasında etkili oldu.

Şehadeti kabul olsun.
Bugün de geçerli olan şu sözleri kulağımıza küpe olmalı:

Eğer dikkat etmezseniz gazeteler mazlumlardan nefret etmenizi ve zalimleri sevmenizi sağlar.

 

  Hilal POLAT

*******************************