İnsanlar, gençlik yıllarının hiç geçmeyeceğini sanır hatta yaşlıların "hayat ne çabuk geçti, sanki daha dün bahçede oynuyorduk..." dediklerinde, bunu söyleyenlerin Alzheimer'a yakalanmış olduklarını düşünürler. Gerçek şu ki, bizler kavrayamasak bile hayat birkaç saatlik bir imtihandan ibarettir. Bu kısacık hayatta, her hatayı bizzat yapıp ders çıkaracak vaktimiz olmadığı için başkalarının yapıp da bedelini ödediği hatalardan da ders çıkarmamız akıllıca bir davranış olur.
Bu dünya imtihanında başarılı olmanın dört şartı vardır:
1) Allah'ın emirlerine kayıtsız şartsız uymak. Bunun için de Rabbimizin bize bir lütuf olarak indirdiği Kur'an'ı Kerim'i anlayacağımız dilden okuyup hücrelerimize kadar sindirmek.
2) Üzerimizdeki sorumlulukları, kimsenin ikazına gerek bırakmadan yerine getirmek. Bu sorumluluklar; evlât, eş, baba/anne, vatandaş, işveren veya işçi olarak değişiklik arz etse de bize düşen onları yerine getirmektir. Böylece, bize hiçbir zaman, hiç kimse tarafından bir sitem veya ikaz gelmeyeceğinden özgüvenimiz ve açık alnımızla çok şerefli bir hayat yaşayabilmemizdir.
3) Sevdiğimiz mesleği seçmek, eğer mecburiyetten dolayı farklı bir meslekte çalışıyorsak o mesleği kabullenip sevmeye çalışmak. Çünkü sevilmeden yapılan işler insanı yorar, mutsuzluk getirir ve bu mutsuzluk etrafına da bulaşır.
4) Evleneceğiniz kişiyi çok dikkatli seçmek. Evlilik kararı vermeden önce istişarelerde bulunmak. Çünkü evlendiğiniz kişi sizin ahiret hayatınızı şekillendirecektir. Size bir kişinin vücut ölçüleri, maddi durumu, diploması veya mevkii si çekici bile gelse iman-i boyutu zayıf olan bir eş, siz farkına bile varmadan sizi yanlış bir hayatı yaşamaya itebilir.
Bu dört maddenin ilki en önemlisidir zaten Rabbini bilen kendini bilir. Kısacık dünya hayatının aldatıcı pırıltıları bizi ebedi hayatımızı tehlikeye atmasına izin vermeyelim.
Allah Azze ve Celle’yi dost edinen biri için zorluklar da kolaydır, hayat da anlamlıdır.
Allah'a emanet olun, Allah'ın ipine sarılın.
İşadamı- Araştırmacı Yazar
MEHMET SALİM ÖZTOKSOY